Page 23 - ekitap

Demokratikleşme Çabaları
ÜNİTE-5 | TEST 1 Atatürk Dönemi'nde Demokratikleşme Yolunda Atılan Adımlar

İTA.8.5.1 Atatürk Dönemi’ndeki demokratikleşme yolunda atılan adımları açıklar.
1. Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı sırasında milletle olan bağını Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu aracılığıyla
sürdürdü. Barış döneminde ise yenilikleri gerçekleştirebilmek için genç, dinamik ve inkılapçı insanlara ihtiyaç vardı. Bu
amaçla 9 Eylül 1923’te Halk Fırkasını kurdu. Cumhuriyetin ilanından sonra parti, Cumhuriyet Halk Fırkası adını aldı
(1924). Atatürk’ün inkılapları bu partinin programına dayanarak yapıldı ve Atatürk ilkeleri devlet yönetimine, anayasaya
ve halkın yaşamına bu parti aracılığıyla yerleşti.

Verilen bilgilerden hareketle,
I. Mustafa Kemal, demokrasinin temel unsurlarından biri olan siyasi partiler konusunda öncülük etmiştir.
II. Halk Fırkası, yapılan inkılapların halka benimsetilmesinde önemli rol oynamıştır.

III. Halk Fırkası’nın temeli, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri’ne dayanmaktadır.
IV. Cumhuriyet Halk Fırkası, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk muhalefet partisidir.
çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I, II ve III B) I, II ve IV C) II, III ve IV D) I, II, III ve IV

2.
Millî Mücadele’den sonra Türk milletini çağdaş devletler seviyesine ulaştıracak yeniliklere geçildi. Ancak inkı-
lapların zamanı ve biçimi konusunda Mustafa Kemal ile bazı arkadaşları arasında görüş ayrılıkları çıktı. Bunun
üzerine bu kişiler Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılarak Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurdular. Partinin
kurucuları arasında Kâzım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Adnan Adıvar ve Cafer Tayyar
Bey yer alıyordu.

Verilen bilgilere göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Silah arkadaşlarından bazıları Mustafa Kemal ile inkılapların uygulanması konusunda görüş ayrılığı yaşamıştır.
B) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurulması ile iktidar partisinin denetlenebilmesinin önü açılmıştır.
C) Her iki parti de temel prensiplerde ortak hareket etmiştir.
D) Yeni bir partinin kurulması ile mecliste farklı görüşler temsil imkânı bulmuştur.

3. Milli egemenlik; devleti kuran, yöneten en üstün gücün, kişilere veya belli zümrelere değil, doğrudan doğruya millete
ait olmasıdır. Mustafa Kemal, ülke yönetiminde millî egemenliğin hâkim olması gerektiğini her fırsatta dile getirmiştir.
Buna göre Mustafa Kemal Atatürk’ün ,
I. ''Biz Türkler bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz.''

II. ''Egemenlik sınırsız ve koşulsuz olarak ulusundur.''
III. ''Egemenlik hiçbir mâna, hiçbir şekil ve hiçbir renkte ve işarette ortaklık kabul etmez.''
IV. ''Halifeliği ve padişahlığı birbirinden ayırıp padişahlığı kaldıracağız.''

sözlerinden hangileri millî egemenliği ifade etmek için kullanmıştır?
A) I ve II B) I ve III C) I, II ve IV D) II, III ve IV

110