Page 12 - ekitap
P. 12

Paragrafın Anlatım Özellikleri
              TEST
                35           Metin Karşılaştırma



           3.
                  Ali, güler yüzlü ve sevecen bir çocuktur. Daha ilkokula gitmesine rağmen yaşından beklenmeyecek bir
                  olgunluğa sahiptir. Arkadaşları da Ali’yi çok sever. Hemen herkes onunla oynamak ister. Ali, büyükleri-
                  ne karşı da çok saygılıdır. Özellikle öğretmenleri Ali’yi çok beğenir. Dersleri çok iyi olan Ali, “Büyüyünce
                  ne olmak istersin?” sorusuna daima “Öğretmen olmak istiyorum.” diye cevap verir. Ali’nin bir de Ayşe
                  isimli bir kız kardeşi vardır. Ayşe henüz dört yaşındadır ama ağabeyine daha şimdiden pek bir düşkün-
                  dür. Çoğu zaman Ali, kardeşiyle ilgilenir. Onunla oyunlar oynar, parka götürür. Böylece annesine de
                  faydalı olduğunu düşünür ve mutlu olur.


                  Yılmaz, Atatürk İlkokulu 4. sınıf öğrencisidir. İcat yapmaya bayılır. Evde ne kadar radyo, telefon, küçük
                  ev aleti varsa mutlaka Yılmaz’dan nasibini almıştır. Okumayı çok sever, özellikle de bilimsel dergileri…
                  O yüzden pek çok aylık bilim dergisine abonedir. Yılmaz’ın bir de küçük erkek kardeşi vardır, adı Can.
                  Yılmaz, kardeşini çok sever, ona çok düşkündür. Daha dört yaşında olmasına rağmen şimdiden karde-
                  şine teleskopla ayı, yıldızları seyrettirir. Yılmaz daha şimdiden ileride ne olacağını belirlemiştir: bilim
                  adamı. Bunun için çok çalışması gerektiğini bilir. Önüne çıkan engeller karşısında yılmaması gerektiğini
                  de… E, adı “Yılmaz” olan bir çocuk zorluklar karşısında yılar mı hiç?


               Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerde anlatılan çocukların ortak özelliklerinden biri değildir?
               A) Henüz ilkokula gitmektedirler.             B)  Kendilerinden küçük kardeşleri vardır.
               C) Arkadaşları tarafından çok sevilmektedirler.   D) İleride yapmak istedikleri mesleği belirlemişlerdir.















           4.
                  Meşe, bir gün saza şöyle demiş: “Minnacık bir serçe konsa üstünüze beliniz bükülüverir. Bir de benim
                  şu dağ gibi gövdeme bak! Güneş bile zor giriyor içime, fırtına dallarıma oyuncak. Bari gelip gölgemde
                  yaşasan da üzerine kanat gersem. Ama sizin soyunuz nedense gider sulu, rüzgârlı yerlerde biter. Acı-
                  yorum sizlere, doğa haksızlık etmiş sazlara.” Saz, bu sözler üzerine meşeye şöyle cevap vermiş: “Eksik
                  olma ama bizim için üzülme. Benden çok sen kork rüzgârdan. Ben eğilirim kırılmam.” Tam o sırada sert
                  bir rüzgâr patlamış. Saz eğilmiş, dayanmış fakat meşe dayanamamış bu sert rüzgâra ve boylu boyunca
                  uzanmış yere.


                  Günün birinde bir ampul, tavan arasına atılmış bir gaz lambasıyla alay etmeye başlamış. “Ne kadar
                  zavallı durumdasın dostum! Ben geldiğimden beri sana ihtiyaçları kalmadı, seni de attılar bu tavan
                  arasına.” Üstü başı toz içindeki gaz lambası ampulün bu sözlerine çok üzülmüş. Tam o sırada elektrik-
                  ler kesilivermiş. Ev sahiplerinde bir telaş, nasılsa akıllarına gelmiş bizim tavan arasındaki gaz lambası.
                  Hemen bulup onu yakmışlar, aydınlatmış ortalığı emektar gaz lambası. Elektrik olmayınca ne yapsın
                  ampul, kapkara kesilip öylece kalakalmış bir köşede.


               Bu metinlerin ortak vurgusu aşağıdaki deyimlerden hangisiyle ifade edilebilir?
               A) Haddini bildirmek                          B)  Tepeden bakmak
               C) Yüzüne bakamaz olmak                       D) Kendi kuyusunu kendi kazmak



                                                         84
   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17